İşçi arkadaş,
Yıllardır yüzüne bakmayanlar, seni hor görenler, sabahlara kadar çalıştıranlar, sorularına cevap vermeyenler, fütursuzca kapı önüne koyanlar-işten atmakla tehdit edenler, maaşlarını zamanında ve tam ödemeyenler, tuvalet süreni hesaplayanlar, işyerinde konuşmanı yasaklayanlar ne oldu da birden sizle ilgilenmeye, dertlerinizi paylaşmaya, sözler vermeye başladılar?
Ne oldu da birden aile olduğunuzu hatırladılar? Onlar sizleri sabahlara kadar çalıştırırken, size saygı göstermiyorken, evinizde çocuğunuzu düşünmüyorken, kredilerinizi, borçlarınızı umursamıyorken aile değildiniz de şimdi mi oldunuz? Sizden neredeyse 10 kat fazla maaş alıp size asgari ücreti dahi yarım yarım verenler, bayramda, okul açılışında maaşınızı yatırmayanlar, sizin kiranızı, borcunuzu düşünmeyenler ne oldu da sizleri odalara çekip diller dökmek zorunda kaldılar?
Yıllarca çalışmanıza karşın asgari ücreti, kölelik ücretini size verenler, hakka uygun maaş artışı yapmayanlar, size teşekkür dahi etmeyenler birden maaş artışından bahsediyorlar!!
Hepimiz cevabı çok iyi biliyoruz. Büyük korku içindeler. Sert kayaya denk geldiler. Bizi herhangi bir sendika ile karıştırdılar, küçümsediler. Israrımızı, mücadele kültürümüzü, işçiden yana, işçiyle beraber hareket eden bir sendika olduğumuzu, aidatı değil üyeliği önceliğe alan, işçinin yaşam koşullarını ve sosyal haklarını geliştirmeyi hedefleyen, yurtdışında ve yurtiçinde saygın ve çok sayıda dostu olan bir sendika olduğumuzu unuttular.
Korkularını, paniklerini gizleyemiyorlar ve tüm sözlerine rağmen eski alışkanlıklarını sürdürüyorlar. Sizleri aptal yerine koyuyorlar. Birkaç sözle, bir parmak balla sizleri kandırabileceklerini sanıyorlar. Sözlerin, kazanımların sendikada birleşen işçiler sayesinde olduğunu beyhude şekilde saklamaya çalışıyorlar.
Bir yandan güzel söz, öte yandan tehdit. Ama sökmez! Uyanan işçiyi yeniden uykuya yatıramazsın! Verdiğin sözleri tutsan ne yazar ki? Ücreti tam ödesen sanki yeterli mi? Alınterimizin hakkımızı veriyor musun? Madem aileyiz yasal zorunluluk olan kreşi neden açmıyorsun? İş güvencesi veriyor musun? Adil bir ücret artışı sağlıyor musun? Erzak, ikramiye vb haklarımız aklından geçiyor mu? İşçiye saygı göstermeyi kabul ediyor musun? Artık karşında sabahlara kadar sesini çıkarmadan, başını kaldırmadan köle gibi çalışan işçiler yok, hakkını bilen, bilinçli işçiler var.
Çok yazık ve çok zavallıca! İşçilerin birliği olan, işçilerin anayasal hakkı olan sendikamızı üçüncü taraf, beşinci taraf diyerek karalamaya çalışıyorsun. Sen işçileri cahil mi sanıyorsun? Çerkezköy'den Saray'a kadar 20 bini aşkın sendikalı işçinin yaşadığını, herkesin sendikadan haberdar olduğunu, sendikanın işçileri toplu şekilde temsil ettiğini herkesin bildiğinden habersiz misin?
Artık ok yaydan çıktı, ne yapsan nafile. Bari ders al, bak DESA'ya, sendikayla kavganın boşa olduğunu anladı ve protokol imzalamak zorunda kaldı. Trexta işçisi 2012 yılında sendikalı olarak çalışacak, toplu sözleşme ile haklarını güvenceye alacak. Saldığın korku ve tehditler bir balon gibi sönecek. Baskıyı sürdürürsen kapı önünde çadırı bulacaksın, tehdidi sürdürürsen işten attığın, bugüne kadar hakkını yediğin tüm işçilerle beraber evinde, kahvende, gittiğin her yerde arkanda “işçi düşmanı” olarak seni damgalayanlar olacak, dışlanacaksın, sokağa çıkmaya yüz bulamayacaksın.
Bu gelişen dalgaya karşı çıkamazsın. Yol yakınken, her adımda daha da büyüyen bir kampanyayla karşılaşmak istemiyorsan sendikamızın diyalog çağrısına cevap ver, çağdaş ve yasalara uygun bir çalışma yaşamı kur.
İşçilere hakkını verirsen, sendikayı tanırsan kaybetmezsin. Hem işçi hem firma kazanır, ama tanımamakta ısrar edersen biz kaybetmeyiz ama sen hem prestijini hem müşterilerini kaybedersin!
DERİ İŞ SENDİKASI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder