Dün 11 işçinin Esenyurt’taki bir AVM inşaatında 21.00 sıralarında yattıkları çadırda çıkan yangın ve dumandan zehirlenmesi sonucu ölmesinin üzerine söylenecek tek söz bunun adının katliam olduğudur. En çok işçi ölümlerinin yaşandığı inşaat sektörünün özellikle İstanbul’daki hızlı gelişimiyle birlikte artması dikkat çekicidir. İşçilerin herkesin gözü önünde adeta toplu ölümlere gönderilmesine yol açan etkenlerin büyük bölümünde firmaların ve onları denetleyen kamu kuruluşlarının ilgisizliği yatmaktadır. Esenyurt’ta yaşanan katliam denebilecek ölümler ülkemizde pek çok yerde aslında benzer ölümlerin olabilmesinin an meselesi olduğunu göstermektedir.
Yaşanan ölümlerde işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili yasal önlemlere firmaların riayet etmedikleri anlaşılmaktadır. Geçtiğimiz 26 Şubat’ta 10 işçinin baraj sularında hayatını kaybetmesinin ardında hep ihmaller zincirinin ortaya çıkması tesadüfi değildir.
Bu yılın Ocak ayında 62 işçi, Şubat ayında 42 işçi hayatını kaybetmiştir. İşçilerin barınma sorununun iş cinayetlerinin de nedeni olduğu açıktır. Barınma sorununun çalışma hayatının bir parçasıdır ancak çalışırken ölen işçiler barınırken de korunamamaktadır. İşçilerin canlarını orta koyarak her türlü zorluğa katlanmak zorunda kalmları ve ölen işçilerin çoğunun memleketlerinden çalışmak zorunda oldukları için gelmeleri, ölenler arasında van depremi nedeniyle göç edenlerin bulunması oldukça hazin bir tablodur.
Başta işçilerin ailelerine ve yakınlarına baş sağlığı ve sabır diliyor, yaşanan ölümlere sessiz kalınmadan sorumluluların hak ettiği cezayı almaları için emek örgütlerini seslerini yükseltmeye çağırıyoruz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder