29 Şubat 2012 Çarşamba

Trexta'da protestomuz hedefine ulaştı, bekleyişe ara veriyoruz

Trexta işçileri,

2 hafta önce fabrikanızdan aralarında sendikalıların da olduğu 20'yi aşkın işçi arkadaşınızın çıkarılması ve geçtiğimiz hafta 90'a yakın arkadaşınızın daha işine son verileceğini öğrenmemiz üzerine kapı önünde başlattığımız bekleyişe ara veriyoruz.

Kapı önündeki bekleyişimizin amacı Trexta yönetiminin haksız işten çıkarmalarını protesto etmek, daha fazla işçinin işten çıkarılmasına engel olmak ve ulusal ve uluslar arası kamuoyunu harekete geçirmekti.

Soğuğa ve fırtınaya karşın 2 haftalık bekleyişimiz sonucunda bu hedeflerimize ulaştık. Haksızlığa karşı çıkışımızı hem yönetime hem müşterilere hem de kamuoyuna göstermiş olmamız ve kitlesel işten çıkarmaların askıya alınması sebebiyle amaçlarımız yerine gelmiştir.

Bundan sonra sendikal çalışmamız üyelik çalışmalarıyla, mahkemelere ve ilgili devlet kurumlarına başvurarak yasal süreci takip ederek ve hem müşteriler nezdinde hem de ulusal ve uluslar arası kamuoyunda çalışmalarmızı yoğunlaştırarak devam edecektir. Sendikamızın amacı gerekli çoğunluğu elde ederek toplu sözleşme yapmak ve artık Trexta'da yasalara aykırı çalışma düzenine son vererek işçilerin haklarını korumak ve geliştirmektir.

Ne yazık ki Trexta yönetimi bugüne kadar olduğu gibi, son 2 hafta da baskı ve tehditle yönetimini sürdürmeye çalışmıştır. Baskıyla ve zulümle işçilere boyun eğdirmeniz, uzun süre yönetimde kalmanız mümkün değildir. Bakın, Ortadoğu'da ne kadar kudretli görünen diktatörlerin sonu nasıl oldu? İşçiye saygı göstererek, temel haklarını tanıyarak, yasalara ve uluslar arası standartlara uygun üretim yaparsa Trexta yönetimi saygınlığını kazanabilir, işçi düşmanı görünümünden kurtulur. Ancak bu şekilde hem firma hem de çalışanlar kazanabilir.

Fabrika içinde ustaların ve yönetimin baskılarına, tehditlerine ve kameralara karşı destek veren üyemiz olan ve olmayan tüm işçi arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Gördüğümüz destek umudumuzu diri tutmaktadır.

Kapı önündeki bekleyişimize ara vermemiz aynı zamanda içerideki sıkıyönetim haline de son vermek içindir. Ancak size baskı yapan ve korku salan tüm yöneticileri ve ustaları delilleriyle beraber tespit ettik. Bu zatlar hakkında hem kamuoyu önünde hem de mahkemelerde hesaplaşmaya, hesap sormaya devam edeceğiz.

Trexta İşçileri! Korkmayın, artık tehditlere, baskılara boyun bükmeyin. Emeğinize, haklarınıza sahip çıkın. Hem kendiniz hem aileniz hem de çocuklarınız için, geleceğiniz için çalışıyorsunuz. Zorbalıkla, tehditle haklarınızı yiyenlere karşı sendikanızda birleşin, haklarınızı koruyun. Sendikalı işçi güvenceli işçidir. Sendikasız işçi ise yalnızdır. Geçen haftalarda işten çıkan sendikasız işçilerin kapı önünde “keşke sendikalı olsaydık” feryadına ses verin, içinizden 90 kişiyi daha kapı önüne koymak isteyen yönetimin bu haksız tutumuna karşı çıkın.

Trexta yönetimi ve işçilere baskı uygulayan usta ve şeflere çağrımız ise başvurdukları yolun yol olmadığıdır. Sendikamızla boy ölçüşmeye kalkmayın. Sendikamız sizi hem yaşadığınız yerde teşhir edecek hem de mahkemeler nezdinde hesap soracaktır. Düzce'deki ustalar ve yöneticiler gibi 5 ayla 3 yıl arası hapis cezası almak istemiyorsanız işçiye ve işinize saygı gösterin, kulluk etmeyin.

Trexta'nın kaçacak yeri yoktur. Yalana, tehdide ve sömürüye dayanarak, Kapaklı-Saray-Yoncalı-Çerkezköy halkını, kadınları sömürerek yasadışı şekilde üretimi sürdüremez. Artık sabahlara kadar, işçiyi bayılana kadar çalıştırdığı günlere geri dönemez.

2 hafta önce işçi çıkartarak Trexta'nın tüm göz boyama çabaları da suya düşmüştür. Yıllardır Trexta'ya emek veren işçilere hiç saygı göstermeden, hiçbir yasaya uymadan işçileri mağdur eden, işine gelmeyince kapı önüne koyan Trexta yönetiminin sahte değişim çabaları açığa çıkmıştır. Artık hem kamuoyunda hem mahkemelerde hem de müşterileri nezdinde aklanabilmesi mümkün değildir. İşçiye savurduğu son tehdit olan fabrikayı kapatma sözleri de yasalar nezdinde kolay değildir, sendikal sebeple kapatmak hem hapis cezasını gerektirmektedir hem de müşterilerin hepsini kaybetmek ve bir daha ayağa kalkamamak anlamına gelmektedir.

Trexta yönetimi bundan sonra eğer sendikalı işçiyi haksız yere işten çıkarırsa çeşitli eylemlerle mücadelemizi sürdüreceğiz. Hem fabrika önünde hem şehir merkezlerinde hem de yönetimin ve işverenin evlerinin önünde kitlesel eylemleri gündemimize alacağız.

Trexta işçisi birlik olursan toplu sözleşmeli olarak, güvenceli ve insanca koşullarda çalışabilirsin, geleceğini ellerine alabilirsin. Buna kimse engel olamaz. Haydi, gel, sendikalı ol!

DERİ-İŞ SENDİKASI

21 Şubat 2012 Salı

Hem kendi haklarımız ve onurumuz için Hem de sizler için kapı önünde bekliyoruz

Kapı önünde neden bekliyoruz?

Trexta'da işçilerin hiçbir hakkı verilmeden haksız yere işten çıkarılmasını protesto etmek amacıyla 17 Şubat'tan bu yana Deri-İş Sendikası olarak fabrika önünde direnişe başladık.

Yıllardır işini en iyi şekilde yaparken kendisini bir anda kapı önünde bulan yüzlerce işçinin borcunu, derdini önemsemeyen, hiçbir yasal hakkına saygı göstermeyen Trexta yönetiminin bu yasadışı tutumuna bir son demek için kapı önünde bekliyoruz.

Sanki kaderimizmiş gibi, yasal haklarımız yokmuş gibi davranan, bize köle gibi muamele eden Trexta yönetimine artık insan olduğumuzu, haklarımıza sahip çıkacağımızı, eskisi gibi boyunumuzu büküp, ağlayarak fabrikayı terk etmeyeceğimizi ilan etmek için bekliyoruz.

Haksız yere işten çıkarılmamıza karşı durmak için bekliyoruz. Haksızlığa karşı onurumuzu, haklarımızı korumak için, mücadele etmek için direniyoruz.

İşe geri dönmek ve sendikalı olarak, haklarımızdan yararlanarak çalışmak için bekliyoruz.

Sendikamız avukatlarıyla mahkemeye dava açmıştır. Mahkeme kararıyla işe geri iade edilmek, kıdem ve ihbar tazminatlarımızı almakla yetinmeyecek ve Trexta'nın yasa-hak dinlemez tavrını tüm kamuoyuyla paylaşmak için kapı önünde bekliyoruz.

Bizler hem kendimiz için, işbaşı yapmak ve tüm yasal haklarımızı korumak için hem de şu an çalışan tüm işçiler için kapı önünde direnişteyiz.

Artık yasadışı şekilde, haksız yere işten atmalara son vermek için, bir sürü borç harç içinde çalışırken her an kapı önüne konulma tehdidinden kurtulmak için, güvenli bir iş için mücadele ediyoruz.

Trexta'da sendikalı şekilde çalışmak için kapı önünde bekliyoruz.

Sendikamızın çalışmaları sonucunda artık sabahlara kadar, gece geç satlere kadar, bayılana kadar çalışmıyoruz, sendikamız sayesinde mesai ücretlerimizi alabiliyoruz, artık eskisi gibi hakarete uğramıyoruz, fabrika içinde kısmi düzelmeler gerçekleşti ancak sendikamız içeri girip yetki alıncaya kadar güvenceli bir işte çalışmak, insanca bir ücret ve sosyal haklar elde etmek, kreşten faydalanmak mümkün olmayacaktır.

Bugün sendikamız artık keyfi şekilde, haksız şekilde, işçi arkadaşlarımızın kapı önüne konulmaması için hem fabrika önünde direniş çadırını kuruyor hem de ülkemizde uluslar arası alanda çalışmalarını yoğunlaştırıyor.

Sendika düşmanlığı, sendikal sebeple işten çıkarma suçtur, 5 ayla 3 yıl arasında cezası vardır. Sendikaya hakaret eden ve tehdit edenler için yasal süreci başlatacağız. Nokia ve diğer müşteriler nezdinde girişimde bulunacağız. Yasadışı çalışmaya, kölece çalışmaya son vereceğiz. Bunları gerçekleştirene kadar direnişi sürdüreceğiz.

İşvereninizin fabrikayı sendika girerse kapatacağını söylemesi yalandır. Yasal anlamda mümkün değildir. Sendika yetki aldığında toplusözleşme imzalamadan kapatmak mümkün değildir. Sendikal sebeple işyeri kapatmanın hapis cezası vardır. Sendikal sebeple işyerini kapatması halinde hem piyasada tamamen silinir hem de hapis cezası alır. Artık yalanlara, kandırmalara, tehditlere inanmayın, kendinize güveninin, insan olarak haklarınıza sahip çıkın.

Geçen hafta 20'den fazla işçi arkadaşınız işten çıkarıldı. İşten çıkanların yarısından fazlası sendika üyesi değil. Demek ki sadece sendikalı işten çıkarılmıyor. Ancak kapı önüne konulan işçi sendika üyesi ise davası açılmakta, hakkı korunmaktadır. Bugün dava açmak, avukat tutmak çok pahalıdır. Dava açmayınca kıdem tazminatınızı almanız mümkün değildir. Dava açarsanız hem dava süresince çalışıyormuş gibi maaşınızı, kıdem ve ihbar tazminatınızı alacaksınız. Üstüne fabrika kötü niyetle işten çıkardığı için size 8-12 maaş arası tazminat ödeyecektir.

O halde artık durmanın zamanı değildir. Gelin sendikalı olun, bu haksızlığa son verelim, birlik olalım, haklarımızdan yararlanalım, sendikalı olmak güçlü olmaktır, bilinçli olmaktır. Sendikasız işçi boynunu büken, haksızlıklara karşı çıkan işçidir, sendikalı işçi ise bilinçli, hakkını koruyan, onuruna sahip çıkan bilinçli işçidir.


DERİ İŞ SENDİKASI

TREXTA TR Deri işyerine dayanışma ziyareti-Petrol-İş

Basın Servisi
21.02.2012
Merkez yöneticilerimizden Genel Sekreterimiz Ali Ufuk Yaşar, Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterimiz Nimetullah Sözen ve Genel Yönetim Sekreterimiz Ahmet Kabaca 20 Şubat tarihinde İstanbul 1 Nolu Şubemizin Çerkezköy- Kapaklı bölgesinde bulunan örgütlenme bürosu ve dayanışma lokalini ziyaret ettiler. Heyet, İstanbul 1 Nolu Şube Başkan Yardımcısı (Mali) Hasan Hüseyin Özkan ile birlikte geçtiğimiz 16 Şubat tarihinde direnişe başlayan TREXTA TR Deri Mamülleri San ve Tic A. Ş. işyerinde örgütlenme nedeniyle işten atılan işçilere dayanışma ve destek ziyaretinde bulundu. Deri cep telefonu kılıfı üretilmekte olan bu firmada 600 kişinin çalışıyor (www.petrol-is.org)

Sendikalaşmaktan başka çareleri yok

Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde, Nokia, iPhone gibi markalara cep telefonu kılıfı üretimi yapan Trexta fabrikasında çalışan işçiler, sendikalaşma mücadelelerini fabrika önüne taşıdı. Geçtiğimiz yıl Haziran ayından itibaren Deri-İş Sendikasında örgütlenme mücadelesi vermeye başlayan Trexta işçileri, patronun uzlaşmaz tutumu ve sendikaya üye olan işçilerin işten atılmasının devam etmesi üzerine, fabrika önünde direnişe başladı.
Örgütlenme sürecinde 25’i sendikalı olmak üzere onlarca işçiyi işten atan Trexta patronu, en son geçtiğimiz salı günü 3’ü sendikalı, 6 işçiyi işten atınca direniş kararı alındı.
Yıllardır fabrikada çalışan işçileri, performans düşüklüğü bahanesiyle tazminatsız olarak işten atan Trexta patronu, işçilerin yaşadığı sorunları ise örgütlenme başlayana kadar görmezden geliyordu. Yıllardır ücretlerini düzenli alamayan, üç yıldır fazla mesai parası alamayan, fazla çalışmaya zorlanan işçiler, sendikada örgütlenmeye başlayınca, patron bazı iyileştirmeler yapmak zorunda kalmıştı. Fabrikada işçilerle kurulan diyaloglar kısmen düzeldi, havalandırma sistemi ise düzenli çalışmaya başladı. İyileştirmeleri yeterli görmeyen işçiler, örgütlenmeye devam etti. İşten atmalara devam eden patron, diğer taraftan da sendika üyesi olduğunu tahmin ettiği işçiler üzerinde baskı kurmaya başladı.
BAYILANLAR AYILINCA İŞE DEVAM EDİYOR
Fabrika önünde direnen işçilerin anlattıkları hangi koşullarda çalıştıklarını, patronun hukuk tanımazlığını gözler önüne seriyor. Taleplerinin hiçbiri karşılanmayan işçiler, uzun çalışma saatlerinde zorla çalıştırılıyor. Kesintisiz 36 saat çalıştıklarını belirten direnişteki işçilerden Şengül Günay, kadın işçilerin sürekli bayıldıklarını dile getiriyor. Bir gecede üç kadın işçinin bayıldığını anlatan Şengül Günay, işçilerin hastaneye götürüldüğünü, iğne yapıldıktan sonra tekrar çalıştırıldıklarını belirtiyor. Lavaboya gitmek için bant sorumlusundan anahtar almak zorunda olan işçiler, işleri olduğunda izin almak için çok zorlandıklarını söylüyorlar. İşte çalışırken evini su bastığı için izin isteyen Günay’a, ‘komşuların temizlesin’ denilerek izin verilmek istenmemiş.
EN ÇOK KADIN İŞÇİLER ETKİLENİYOR
Fabrikada çalışan 600’den fazla işçinin, yüzde 75’i kadın. Ağır çalışma koşullarından da en çok onlar etkileniyor. Yıllardır haftalarca vardiya değişmeden gece vardiyasında, yükleme dönemlerinde 36 saat mesaiye kalan kadın işçiler, eşleri ve çocuklarıyla sorunlar yaşadıklarını anlatıyor. 8 yıldır Trexta’da çalışan direnişteki işçilerden Hatice Ursavar yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “İşe girdiğimde çocuğum iki yaşındaydı ve ben işteyken anneannesi bakıyordu. Sürekli mesaiye kaldığımdan dolayı çocuğumu haftada 2-3 gün ancak görüyordum. Sabah işe gittiğimde ve akşam saat 10.00 gibi eve geldiğimden dolayı hep uyurken görüyordum. Bir seferinde 36 saat çalıştığımda çocuğum anneme ‘Bu sefer annemi kesin mafyalar kaçırdı’ demiş. Amcam öldüğünde cenazeye katılmak için izin istedim ama bana komik bir şekilde ‘bir gün önce niye haber vermedin’ deyebildiler.”
KENDİ KENDİNE KONUŞANA TUTANAK
Patron ve fabrika yöneticilerinin tüm dayatmaları kabul etmelerini sağlamak için sürekli baskı yaptıklarını söyleyen işçiler, her şeye karşı tutanak tutulduğunu belirtiyor. Fabrikada, sakız çiğnemek, konuşmak, telefonla görüşmek, her şey yasak. Her şeye tutanak tutulduğunu belirten işçilerden Halil Bilim, Ferhat isimli arkadaşları hakkında ‘kendi kendine konuştuğu’ için tutanak tutulduğunu söyledi.
YILLARDIR MESAİ PARASI VERİLMİYOR
Yıllardır bu kötü koşullarda çalışan işçiler ücretlerini düzenli alamıyor. Mesai ücretlerini de yıllardır alamıyor. Kendi ihtiyaçları olduğu zaman izin alamayan işçiler, işler olmadığı zaman ise günlerce izne gönderilip tekrar çalışmak için telefon bekliyor. Bütün bu ağır çalışmalar karşılığında asgari ücretle çalıştıklarını belirten Halil Bilim, bu durumu değiştirmek için sendikalaşmaktan başka şansları olmadığını dile getiriyor.
(Çerkezköy/EVRENSEL)

15 Şubat 2012 Çarşamba

SADAKA DEĞİL TOPLUSÖZLEŞME İSTİYORUZ!


HAKLARIMIZ VAR! ADİL VE ŞEFFAF BİR MAAŞ ARTIŞI,

İNSANCA YAŞANABİLİR BİR ÜCRET İSTİYORUZ!

Bu ay maaşlarınıza zam yapıldığını öğrendiniz. Bir kez daha çaresizce ne kadar zam alacağınızı beklediniz ve öğrendiğinizde kabul etmekten başka bir yol bulamadınız. Birçoğunuz haksızlığa uğradığınızı, yeterli zam alamadığınızı düşünmekte veya kendinizi benzeri işi yapan diğer arkadaşlarınızla karşılaştırmaktasınız.

Maaş zamları sendikasız işyerlerinde işçiler arasında ayrımcılığın en fazla gösterildiği meseledir. Sendika olmadığı için işçilerin maaşları hakkında talepte bulunmaları ve pazarlık yapmaları mümkün olamaz. Sendikasız olduğunuz için hiçbir söz hakkınız olamaz, en fazla sitemde bulunabilirsiniz. Oysaki yasalar size hak vermektedir. Bu haktan neden yararlanmıyorsunuz? Hem Türkiye'deki yasalar hem de Trexta'nın müşterileriyle imzaladığı uluslar arası anlaşmalar, işçilerin ücret artışının ADİL ve ŞEFFAF olmasını emretmektedir. Herkesin bildiği belirli kriterlerle maaş zammı yapılmalı, herkes daha zam olmadan ne kadar ücret beklediğini hesaplayabilmelidir. Şayet sendikalıysa işçiler, kendi aralarında anlaşarak hak ettiklerini düşündükleri daha yüksek bir zam için de pazarlık yapma hakkına sahiptir.

Ancak fabrikanızda adil ve şeffaf şekilde maaş artışları olmamaktadır. Tam tersine ayrımcılık yapılmakta, işçiler kendi içlerinde bölünmekte, işçilerin birbirlerine rakip olmaları için bu maaş artışları kullanılmaktadır. Zaten her gün saatlerce çalışmanız karşılığında düşük ücret almakta ve maaşlarınızı da yarımşar halde almaktasınız, bir de üstüne maaş zamlarını da sizi sömürmek ve istismar etmek için kullanmaktalar.

Bu oyuna gelmeyin. Yönetimin haksızlıkları sürdürmesi için sizin birlik olmanızı engellemesi gereklidir. Oysaki en fazla zam alan arkadaşınız dahi bir önceki maaşından 30 TL-60 TL fazla alacaktır veya çok zam alan az zam alandan 20-30 TL fazla alacaktır. Yani aranızda ciddi bir fark yoktur. Ustaya, yönetime yakın olduğu için fazla zam alanla hakkını bilen, bilinçli işçinin aldığı düşük zam veya alamadığı zam arasında ciddi bir fark yoktur, hepiniz aynı şartlarda yaşıyorsunuz. Dünyanın her yerinde satılan ve beğenilen ürünler üretiyorsunuz, Trexta firması milyonlarca dolar kazanıyor (2010 yılında 20 milyon dolar ihracat yaparak Bakandan ödül almıştır) ama sizler açlık sınırının altında ücret alıyor, yoksulluk içinde yaşıyor, borçlarınızı ödemekte zorlanıyor, çocuklarınızın ihtiyaçlarına yeterince cevap veremiyorsunuz.

Maaş artışlarındaki adaletsizliği sendikamız Trexta'nın müşterilerine de taşıyacaktır. İmzaladığı anlaşmalara uymadığını gösterecektir. Yasal anlamda da başvurularını yapacaktır. Zam oranlarını önümüzdeki ay dönem bildirgesini aldığımızda hepimiz göreceğiz. Merak edenlere sendikamız herkesin maaşını açıklayabilir. Bordroları saklamaya zorlanamazsınız. Bu yasal değildir. Herkes bordrosunu gösterebilir. Sizden bordronuzu göstermemenizi istemeleri oynadıkları oyunun açığa çıkmaması içindir. İşçilerin nasıl kandırıldığını, sömürüldüğünü anlamamanız içindir.

Çözüm sizlerin ellerindedir. Sizin gerçek enflasyon oranında zam almanız, adil ücret artışlarına sahip olmanız, sizin ücretiniz için pazarlık yapmanız, sizin ikramiye, çocuk yardımı, erzak ve yakacak yardımı ve çok çeşitli sosyal haklara sahip olmanız hakkınızdır. Bunlar lüks değildir. Yasaların verdiği haktır. Sizler neden bu haklardan yararlanmayasınız, neden yıllarca yaptığınız gibi haksızlıklara uğrayasınız? Çalıştıkça borçlanmak, güvencesiz şartlarda çalışmak, yarınından emin olamamak kaderiniz değildir.

Adil bir maaş için ve hakkınızı alabilmeniz için, işverenle pazarlık yapabilmeniz için birlik olmanız, birlik olmanız için sendikalı olmanız şarttır. Gelin, siz de her geçen gün büyüyen sendikamıza katılın, sendikamızla tanışın, sendikamızın toplantılarına gelin. Siz de yasaların verdiği haklardan yararlanın, toplusözleşme imzalamamız için gereken sayıya ulaşalım, çocuklarımız için geleceğimiz için hayırlı bir iş yapmış olalım.

Sendikamızın çalışmaları sonucunda fabrikanızda belirli şartlar düzelmiştir. Artık 24 saat, gece geç saatlere kadar çalıştırılmıyorsunuz, mesailerinizi alıyorsunuz. Ama bunlar yetmemeli, haklarınız çok daha fazla. Maaşlarınız düşük, kreş yok, iş güvenceniz yok. Yönetim eski alışkanlıklarını sürdürmek istemektedir. Bu nedenle ayrımcılık yapmakta, dedikodular yaymakta, zaman zaman işçi arkadaşlarınıza tehditler savurmaktadır. Onların daha fazla ileriye gidememelerinin nedeni sendikada birleşen bilinçli işçiler sayesindedir. Ancak halen almamız gereken yol vardır. İnsanca şartlarda çalışmak için, yasaların bizlere verdiği söz hakkından yararlanmak için, toplusözleşme için, kreş için, adalet için, sömürüye ve tehditlere son vermek için sendikalı olun!

Sevgili Trexta İşçileri,

İşten çıkarılan sendikalı işçilerin davaları sürmektedir. Geçen hafta Gülcan Bilim'in davası görülmüş ve dava Mart ayına ertelenmiştir. Davada yönetimin yalanları açığa çıkmış, Gülcan arkadaşımızın hakkı savunulmuştur. Sendikalı olan ve işten çıktığı için dava açan tüm arkadaşlarınız davalarını kazanacaktır. Bu oldukça nettir. Yalanlarla ve dedikodularla, sömürü ve istismarla sizler üzerinde baskı kuranlara inanmayın. Yüzünüzü birbirinize dönün, birlik olun. Haklarınıza sahip çıkın!

DERİ-İŞ SENDİKASI


0530 781 6037 trextadasendika.blogspot.com www.deri-is.com info@deri-is.com


8 Şubat 2012 Çarşamba

Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu'ndan Trexta İşvereni Attila Kutbay'a Protesto Mektubu

Dünya genelinde 5 milyon üyesi olan Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu, yakın zamanda ülkemizde UPS işçilerinin sendikal örgütlenme mücadelesine büyük destek vermiş, dünya çapında düzenlenen eylem ve etkinlikler sonucunda işten çıkarılan UPS işçileri işe geri alınmış ve UPS ile TÜMTİS arasında toplusözleşme imzalanmıştır. Londra merkezli olan ITF, Sendikamızın Trexta'daki çalışmalarına da destek vereceğini ilan etmiştir. Aşağıda ITF'nin Trexta işvereni Attila Kutbay'a gönderdiği protesto mektubuna yer veriyoruz.

Trexta İşvereni Attila Kutbay’ın Dikkatine

7 Şubat 2012, Londra,

Sayın Bayım,

Konu: Çerkezköy’deki Trexta Fabrikasında İşçi Haklarının İhlaline İlişkin

Küresel Sendikalar Birliğine bağlı olarak dünya çapındaki sendika federasyonlarından biri olan Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu’nun (ITF) beş milyon üyesi adına yazıyorum.
Küresel Sendikalardan kardeş kurumumuzun raporundan anladığımız üzere, 2011 yılında Çerkezköy’deki Trexta fabrikasındaki işçileri temsil eden Deri-İş Sendikası meşru bir amaçla, çalışma koşullarını iyileştirmek için örgütlenme kampanyasını başlatmıştır. Ancak bu durum Trexta yönetimi tarafından düşmanca karşılanmıştır.
Sekiz Trexta işçisinin son aylarda sendikal çalışma ve üyelik sonucu işten çıkarıldığını anlamaktayım. Kalan işçilere de sendikaya katılmamaları için uyarılar yapılmaktadır.
Elimize ulaşan raporlardan Trexta yönetiminin işçilerine tehlikeli ve yasadışı koşullar sunduğu anlaşılmaktadır. Aralarında çeşitli uzuvlarını kaybeden işçilerin de olduğu ciddi iş kazalarının olduğu, bu kazaların ardından ciddi bir incelemenin yapılmadığı ve tazminatların da ödenmediği üzerine raporlar vardır. İşçilerin kıdem tazminatlarını almadan ayrılmaya zorlandığı da anlaşılmaktadır. Dahası işçilerin yasal sınır olan 8 saatten çok daha uzun süre çalıştırıldığı ve mesai ücretlerinin alamadıkları da görünmektedir.
ITF ve dünya genelindeki üyeleri bu uygulamaların işçilerin temel haklarının net bir ihlali olduğuna inanmaktadır ve sizi bu sürece müdahale ederek işçilerin sendikaya serbestçe üye olabilmesini güvence altına almanız ve seçimleri nedeniyle yönetimden herhangi bir baskı ve tehditle karşılaşmaması için adım atmanız için uyarıyoruz. Aynı zamanda çalışma koşullarını acilen düzeltmeniz için de uyarıda bulunuyoruz.
Bu konuda düşüncelerinizi öğrenmekten memnun olacağız ve cevabınızı en kısa sürede beklemekteyiz.

Saygılarımızla
David Cockroft                                                                                  Mac Urata
Genel Sekreter                                                                       Bölüm Sekreteri

cc:        Ashling Seely, Uluslar arası Tekstil, Hazır Giyim ve Deri İşçileri Federasyonu
            Emre Eren Korkmaz, Deri İş


International Transport Workers' Federation's Letter to Trexta Employer, Attila Kutbay

To the urgent attention of:

Attila Kutbay, CEO
TrextaTrexplas Plastic & Metal Injection & Mould Manufacturing Facility       
Hadımköy Yolu, Karaağaç Köyü 2407 parsel
34555 Büyükçekmece / İstanbul / TURKEY

Via email and fax:
attila.kutbay@trexta.com
Fax. +(90) 212 438 0117
                                                                                                                               

London, 7 February 2012

MU/dt


Dear Sir

Re: Violations of workers’ rights at the Trexta manufacturing facility in Çerkezköy, Turkey.

I am writing to you on behalf of the five million members of the International Transport Workers’ Federation, one of the worldwide trade union federations that form the Global Unions group.

I understand from our sister organisations in the Global Unions that in 2011 Deri-İş, the union which represents the workers at Trexta Manufacturing Facility in Çerkezköy Turkey, started an organising campaign with the legitimate aim of improving the working conditions. This was apparently met with hostility from Trexta management.

I have reason to believe that eight Trexta workers have been dismissed in recent months because of their union work and membership. Other workers have been known to receive warnings by management not to join the union.

From the reports I have received, it is evident that Trexta management is imposing dangerous and potentially unlawful conditions on its workers. There are reports of serious work accidents including loss of limb, and of other serious injuries that have taken place – without subsequent investigation or severance pay. Workers appear to be refused their legal right to paid leave. Moreover, it seems that they have been forced to work longer than the legal limit of eight hours with no overtime pay.

The ITF and its global affiliates believe these alleged acts to  constitute clear violations of fundamental workers' rights and urge you to intervene and ensure that workers are free to join the trade union of their choice without suffering harassment or threats from management. I would also urge you therefore to respond immediately to improve the working conditions.

I would be very interested to hear your comments on this matter and look forward to receiving your timely response.

Yours sincerely,

David Cockroft                                                                                  Mac Urata                           
General Secretary                                                                           Section Secretary



cc:           Ashling Seely, The International Textile, Garment and Leather Workers Federation
                Emre Eren Korkmaz, Deri-İş

7 Şubat 2012 Salı

CHP Çalışma Hayatı Bilgi Notu Bülteninde Trexta

ÇALIŞMA HAYATI BİLGİ NOTLARI
(12-26 ARALIK 2011)

Tekirdağ’ın Çerkezköy İlçesinde Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu bulunan ve Nokia, Canon, Iphone, Blackberry gibi uluslararası firmalar için deri kılıf ve aksesuar üreten Trexta TR firması, Deri-İş Sendikası’na üye oldukları için 25 kadın işçiyi işten attı. 630 işçinin yüzde 75’ini kadın işçilerin oluşturduğu Trexta TR’de kadın işçiler bir süre önce çalışma koşullarının düzeltilmesi ve daha iyi ücret için Deri-İş Sendikası’na üye olmuştu. 25 işçinin, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldığı belirtildi.

Trexta'da İşçiler Birleşerek Haklarını Koruyacak

Trexta işçileri,
Deri İş Sendikamızın Trexta'daki kayıt çalışmaları kara, borana, fırtınaya rağmen kararlılıkla devam etmektedir. Birçok işçi arkadaşımızın tanıklık ettiği gibi duraklarda, evlerde, birçok alanda bizle karşılaşmaktasınız. Çalışmalarımızı hedefimize ulaşana kadar ısrarla sürdüreceğiz.
Trexta'da sendikal çalışma yapma kararı sendikamızın genel merkezinde alınan bir karardır, sendikamız toplusözleşme imzalayıp, aranızdan şube yönetimini ve temsilcileri seçtikten sonra genel merkez düzeyinde sürdürdüğü çalışmayı şubesine devredecektir. Artık sendikamız fabrikanızın ayrılmaz bir parçasıdır.
Bildiğiniz üzere sendikamız ülke içinde Trexta işçilerinin sendikalaşması için belirli girişimlerde bulunmuştur. Aydınlar, öğretim üyeleri, Çalışma Bakanlığı, CHP gibi parti genel merkezleri, kadın kuruluşları, iş müfettişleri üzerinden bilgilendirmede bulunmuştur.
Sendikamız bununla da yetinmemekte, uluslar arası alanda da çalışmalarını yoğunlaştırmaktadır. Nokia yönetimi ile düzenli görüşmekte, Finlandiyalı sendikalarla ortak bir komite oluşturmuştur. Iphone üreticisi Apple'ın yetkililerine ulaşmıştır. 30-31 Ocak'ta Belçika'da gerçekleşen Avrupa Sendikalar Toplantısında Trexta'daki sendikal mücadele gündemleşmiştir ve ortak hareket etme kararı alınmıştır. Hindistan'da geniş bir kampanya hazırlığı içindeyiz. Çin ve Japonya'da çalışmalarımız sürüyor.
Ayrıca İngiliz ve Fransız basını başta olmak üzere uluslar arası ve ulusal gazete ve televizyonlarda da Trexta üzerine haber ve yazılar çıkacaktır.
Bu hazırlıklar ve çalışmalar sizin sendikalı olmanıza destek sunmak içindir, sendikamızın gücünü ve kararlılığını göstermek içindir. Sendikamız kavgadan yana değildir, diyalog ile sorunları çözmekten yanadır. Sendikamız resmi bir yazı ile işvereninize görüşme teklifinde bulunmuş, görüşme talebini ilettiğine dair yurtdışındaki müşterilerini ve uluslar arası işçi sendikalarını bilgilendirmiştir. Taleplerimiz nettir: sendikayla görüşülmesi, sendikalı işçiler üzerinde baskı yapılmaması, sendikal sebeplerle işten çıkarılan işçilerin davaların bitmesini beklemeden işe geri alınmasıdır.
Bu mesele sizin meselenizdir. Kazanımlar sizin kazanımlarınızdır. Kendi geleceğiniz için, aileniz ve çocuklarınız için, düzenli ve güvenceli bir iş için, kreş hakkından yararlanmak için, kıdem tazminatlarınızı almanız için, emeğinizin karşılığında adil ücret almak için, yıllık izinlerinizi kullanabilmeniz için, adil maaş artışları için, sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmak için, işverenle tek tek değil, seçtiğiniz temsilciler üzerinden görüşebilmek için, çağdaş çalışma ortamının olması için, haklarınızdan yararlanmanız için sendika tek güvencenizdir. Sendika siz işçilerin kurumudur.
Sendikamızın faaliyetlerinden bu yana fabrika içinde önemli gelişmeler olmuştur. Artık gece 3'lerde işten paydos yapmıyorsunuz, uzun saatler çalışmıyorsunuz, mesai ücretlerinizi alabiliyorsunuz, ancak bunlar yeterli mi? Bunların yarın elinizden alınmaması için, eski düzene dönmeyi engellemek için sendikalı olmanız şarttır.
Sendikamız fabrika içinde ve dışında açıktan çalışmasını yürütmektedir. Sendikal sebeple işten atmalar olmamaktadır. Şayet olursa ve sendikalı işçiler üzerinde baskı kurulursa hem kapı önünde çadır direnişine başlayacağız hem de yukarıda saydığımız ülke içindeki ve dışındaki dostlarımız üzerinden yaygın bir kampanyaya başlayacağız. Trexta yönetiminin bizleri buna mecbur bırakmayacağını, işçilerin yasal haklarına saygı göstereceğine inanıyoruz. Artık korkmaya gerek yok. Sendikamızla görüşün, sorularınızı sorun, kayıt olun.
Tek çözüm sizin birliğinizdir. Siz Trexta işçileri birlik olursanız başarılı olursunuz. Sendikamızın toplu sözleşme yapacak düzeye gelmesi sizin kayıt olmanıza bağlıdır. Her geçen zaman sizin daha geç toplu sözleşme yapmanız anlamına gelecektir. Sendikamızın deneyimi, mücadele geçmişi, geleneği tüm dünyada bilinmektedir. Size bu fırsatı değerlendirmek kalmaktadır

DERİ İŞ SENDİKASI

3 Şubat 2012 Cuma

Bu kılıf gerçekten hoş değil!

Tekirdağ Çerkezköy’de kurulu bulunan ve Nokia, Blackberry, Vertu, Apple gibi firmalar için deri kılıf üretimi yapan Trexta’da işçilerin sendikalaşma mücadelesini desteklemek ve katkı sunmak için sendika uzmanlarının, akademisyenlerin, avukatların, gazetecilerin ve kadın kuruluşlarının katıldığı bir atölye çalışması 21 Ocak Cumartesi günü gerçekleştirildi. Cumartesi sabah 10.30’da Trexta TR fabrikasında çalışan işçilerin ve işten çıkarılan sendika üyelerinin de katılımıyla başlayan toplantıda öncelikle fabrikanın ve işçilerin sorunlarının anlaşılması üzerine görüş alışverişi yapıldı. İşçiler sendika fabrikaya gelmeden önceki ağır çalışma koşulları ile sendikal çalışmanın ardından gerçekleşen kısmi düzenlemeleri aktardılar ancak kısmi düzenlemelerin de yeterli olmadığını, fabrikada çok ciddi sorunlar olduğunu ve sendikalı olmak isteyen işçiler üzerinde baskıların sürdüğünü eklediler.

'MAAŞLAR HALA YARIM ÖDENİYOR'

Kısmi gelişmeler açısından önceden 30 saate varan uzun çalışma süreleri yerine artık gündüzleri 8-18 ve geceleri 12-8 arası çalışmanın olduğunu, artık zorunlu mesaiye bırakılmadıklarını, mesai ücretlerini almaya başladıklarını, iş sağlığı ve güvenliği ilkeleri açısından belirli önlemlerin alındığını, dinlenme salonunun hazırlandığını vb anlattılar. Bununla beraber fabrika tarihinde ilk kez işverenin işçilerle toplantı yaptığını, maaşların düzenli ödeneceği üzerine sözler verdiğini ancak halen maaşların yarım ödenmeye devam ettiğini, işyerinde temsilci seçimi yapıldığını ve sendikalı işçilerin de seçildiğini eklediler.

Fabrikada maaşların düzensiz ve yarım yarım ödenmesi, maaşların düşük olması, ücret artışlarında keyfi ve ayrımcı tutumların sürdürülmesi, fabrikada çalışanların yüzde 75’inin kadın işçilerden oluşmasına karşın kreşin olmaması ve sendikalı olmak isteyen işçiler üzerinde baskıların sürmesi gibi sorunlar aktarıldı.

SENDİKAL MÜCADELE GÜÇLENDİRİLECEK

Atölye çalışması verilen bilgiler ve soru-cevap kısmının ardından şehir dışından gelen katılımcılar Trexta’da işçilerin sendikalaşma mücadelesine nasıl destek verileceği gündemini ele aldılar. Fabrikanın, işveren ve fabrika yönetiminin özellikleri, sermaye yapısının ve müşterilerinin durumunun, fabrika içinde iş sağlığı ve güvenliği, kadın işçilerin hakları vb üzerine nasıl çalışmalar yapılacağı üzerine görüşüldü ve görevlendirmeler yapıldı.

Trexta yönetiminin işçiler üzerinde baskıyı sürdürme ve sendikayla görüşmeme ısrarını sürdürmesi halinde hukuksal alanda, devlet kurumları nezdinde, müşteriler üzerinde nasıl girişimlerde bulunulacağı ve mücadelenin ulusal ve uluslar arası medyada görünür kılınması üzerine neler yapılacağı ele alındı ve görev bölüşümü yapıldı.

Yerel kamuoyunda ve sosyal medyada Trexta işçilerinin sendikalaşma mücadelesine desteğin güçlendirilmesi için kararlar alındı.

Deri-İş’e Avrupa işçi sınıfından destek büyüyor

Deri-İş Sendikamızın Genel Başkanı Musa Servi ve Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Eren Korkmaz 26 Ocak- 1 Şubat arasında Belçika, Almanya ve Hollanda’da çeşitli görüşmelerde bulundu.

Avrupa Federasyonlarının Ortak Yürütme Kurulu Toplantıları
15-16 Mayıs 2012 tarihlerinde Avrupa’daki üç işçi federasyonun birleşerek Avrupa Sanayi İşçileri Federasyonu’nun kuruluş kongresini gerçekleştirecekler. Kongre öncesinde son hazırlıkları gerçekleştirmek için 30-31 Ocak tarihlerinde Belçika’da Elewijt şehrinde toplantılar düzenlendi.

30 Ocak günü ETUF:TCL (Avrupa Sendikalar Federasyonu:Tekstil, Giyim ve Deri) federasyonunun yönetim kurulu toplantısı gerçekleştirildi. Olağan yönetim kurullarının aksine Avrupa genelinde tekstil sektöründeki sendikaların geniş katılım gösterdiği toplantıda ETUF:TCL’nin feshi ve yeni kurulacak federasyonun tüzük ve politikaları üzerine görüşmeler yapıldı.
31 Ocak günü ise yeni federasyonda yer alan diğer iki Avrupa federasyonu olan EMCEF (Avrupa Maden, Kimya, Enerji İşçileri Federasyonu) ve EMF (Avrupa Metal Federasyonu) Yönetim Kurullarıyla beraber üç federasyonun yönetim kurulları ortak bir toplantı düzenlediler, kuruluş kongresinin detaylarını, tüzüğünü, politik önergesini ve çeşitli komitelere yönelik adayları belirlediler.
Bu toplantıda politik önerge kısmında Deri-İş adına söz alarak görüşlerimizi ifade etme imkanını değerlendirdik. Konuşmamızda kapitalizmin krizi nedeniyle tüm ülkelerde işçilerin haklarına yönelik saldırganlığın arttığına değindik. Konuşmamızda
“Dünya genelinde sermayenin saldırganlığına karşı işçi sınıfının da ortak bir direniş ve mücadele hattı örmesi gereklidir. Emeğe yönelik saldırganlarına karşı hep beraber ‘No passaran’ (Geçit Yok) diyebilmeliyiz.
Biz de ülkemiz Türkiye’de örgütlenme özgürlüğüne yönelik saldırılara karşı durmaktayız. Türkiye’de sendika üyesi olmak ne yazık ki işten atılmayı, baskıyı, gözaltıyı, biber gazını göze almak demektir. Ancak yalnızca saldırıdan bahsetmek yeterli değildir. Ciddi bir direniş ve mücadele de örgütlenmektedir.
Deri-İş olarak Kampana’da yaklaşık 300 gündür, Savranoğlu’nda ise 200 gündür direnmekteyiz. Prada gibi uluslar arası firmalara üretim yapan DESA’da örgütlenme mücadelemiz ısrarla sürmektedir.
Bugün hükümet sendika istatistiklerini açıklama adı altında anti-demokratik iş kolu barajı üzerinden toplusözleşme hakkımızı elimizden almakla bizleri tehdit etmektedir. Bizler ILO normlarına uygun, demokratik bir yasa için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Yeni kurulacak federasyonun önemi büyüktür. Hem milyonlarca işçinin örgütsüz olduğu Türkiye ve Balkanlarda hem de Avrupa’da göçmen işçilerin sorunlarını savunmak, kiralık işçiliğe-taşerona karşı mücadele etmek gibi ciddi gündemleri olmalıdır. Hem ülkemizde hem de dünyada bu nedenle en büyük ortak şiarımız dayanışma ve enternasyonalizm olmalıdır” denildi.
Toplantıda ayrıca DESA, Kampana-Savranoğlu ve Trexta’daki örgütlenme çalışmalarımıza dair hazırladığımız İngilizce bildiri de toplamda 8 milyon işçiyi temsil eden sendika temsilcilerine dağıtıldı.
Toplantıda ayrıca 30 Ocak günü hükümetin tasarruf paketlerine karşı genel grev yapan Belçikalı işçilerle dayanışma mesajı kabul edildi, Avrupa Birliği’nin yeni vergi yasası reddedildi, yine Avrupa Birliği’nin işçilerin grev hakkını sınırlamaya dair planı protesto edildi ve ETUC’un çağrısını yaptığı 29 Şubat’taki Avrupa çapındaki genel greve katılım çağrısı yapıldı.

Deri-İş’in Mücadeleleriyle İlgili Toplantılar

30-31 Ocak tarihlerindeki Yürütme Kurulu toplantısı süresince DESA’daki mücadelemizle ilgili olarak ETUF:TCL Başkanı İtalyan sendikacı Valeria Fideli, ETUF:TCL Genel Sekreteri Luc Triangle, ITGLWF Genel Sekreteri Klaus Priegnitz ve İspanyol sendika lideri Isidor Boix ile bir toplantı gerçekleştirildi. DESA işvereni ile son dönemde gerçekleşen görüşmeler ele alındı. 8 Şubat tarihinde ETUF:TCL ve ITGLWF Genel Sekreterlerinin DESA meselesiyle ilgili olarak İstanbul’a gelecek olmaları da bu görüşmenin önemini arttırmıştır. Görüşmede DESA işvereni ile düzenli görüşmeler yapmanın ve sorunları medeni şekilde ele almanın olumlu olduğu ve devamını getirmek gerektiği üzerinde duruldu. DESA’nın örgütlenme özgürlüğüne saygı gösterdiğini yalnızca sözle değil pratikte de göstermesi gerektiği, bu görüşmelerin oyalamaya dönüşmemesi için somut adımların ele alınması halinde anlamlı olacağı, DESA’nın imzaladığı protokole uyması ve sendikal sebeple işten çıkarılanların işe geri alınması üzerinde duruldu.
Toplantı süresince ayrıca şu an Alman IG BCE (Maden, Kimya, Enerji Sendikası) ve EMCEF Başkanı olan ve yeni kurulacak EIWF (Avrupa Sanayi İşçileri Federasyonu) başkanlığına tek aday olan Michael Vassiliadis ile başta DESA olmak üzere Trexta ve Kampana-Savranoğlu mücadeleleri üzerine bir görüşme gerçekleştirildi.
İspanyol sendikacı Isidor Boix ile de bu mücadelelerin dışında Inditex projesi kapsamında Türkiye’de yapılacak çalışmalar ele alındı.
Toplantıda ayrıca Finlandiyalı sendika temsilcileri ile Nokia tedarikçisi Trexta’daki çalışmalarımız ve birlikte neler yapılacağı üzerinde duruldu.
DESA, Trexta, Kampana-Savranoğlu üzerine aralarında Hollandalı, İsveçli ve Avusturyalı sendikacıların olduğu bir dizi ülkeden sendikacılarla görüşmeler gerçekleştirildi.
Yürütme Kurulu toplantıları öncesinde 26 Ocak günü Almanya’da Dortmund’da NGG (Gıda İşçileri Sendikası), 27 Ocak günü Hannover’da IG BCE (Maden, Kimya, Enerji) sendikasının deri işkolu sorumlusu ile görüşmeler yapıldı.
Bu süre boyunca Avrupa’da yaşayan Türkiyeli sendika temsilcileri, uzmanları ve yöneticileriyle ve çeşitli siyasi parti ve kurum temsilcileri ile de görüşmeler gerçekleştirildi. Bu toplantılarda Türkiye’de sendikal hareketin durumu, Deri-İş’in beklentileri ve DESA, Trexta ve Savranoğlu-Kampana Deri’deki mücadele ve direnişleri ele alındı. Güçlü ve etkili uluslar arası kampanyalar yapmak, sendikalarla beraber eylem ve etkinlikler düzenleyerek dayanışma göstermek, maddi ve manevi destekte bulunmak ve kamuoyunda görünür olmak için parlamenterler ve medya üzerinden nasıl çalışmalar yapılabileceği gündemleşti ve çeşitli somut kararlar alındı.

Kitle Toplantıları
Ziyaret süresince Deri-İş Sendikası olarak Avrupa’daki Türkiyeli işçilerle de kitle toplantıları gerçekleştirildi. 26 Ocak’ta Duisburg’da, 27 Ocak’ta Hannover’de, 28 Ocak’ta Darmstad’da, 29 Ocak’ta Anthem’de çeşitli Türkiyeli derneklerin üyeleriyle, siyasi parti temsilcileriyle ve Türkiyeli emekçilerle ortak sohbet toplantıları düzenlendi.
Bu toplantılarda da Deri-İş başta olmak üzere ülkemizde işçi sınıfının durumu ve mücadelesi üzerinde duruldu ve uluslar arası dayanışmanın ve kampanyaların önemi ve gerekliliği anlatıldı. Soru-cevapların ve görüşlerin ifade edildiği sohbet toplantıları verimli geçti.
Türkiye’deki işçilerin mücadelesi ile dayanışmayı yükseltmek, sendikaların ve kurumların sendikal özgürlüklere saygı göstermeyen firmaların ve müşterilerinin mağaza ve işyerlerinin önünde güçlü ve sürekli eylemler yapmak gerekliliği üzerinden hemfikir olundu.

Sonuç
26 Ocak-1 Şubat tarihleri arasındaki Avrupa ziyareti sendikamız açısından oldukça yoğun ve verimli geçmiştir. Özellikle 30-31 Ocak tarihlerinde Avrupa’nın her ülkesinden gelen ve tekstil, deri, maden, kimya, enerji, metal sektörlerinden toplamda 8 milyon işçiyi temsil eden sendikaların temsilci ve yöneticilerinin bir araya geldiği toplantılarda sendikamızın aktif bir tutum alması, genel kurullarda söz alarak, bildiri dağıtarak ve özel görüşmeler gerçekleştirerek ülkemizdeki durumu ve mücadelelerini anlatması oldukça önemli kararların alınmasına ve işbirliğinin güçlenmesine sebep olmuştur. Yeni kurulacak federasyonda Türkiyeli sendikalarla dayanışmanın özel bir gündem olarak kabul edilmesi ve buna uygun örgütlenmelere gidilecek olması sendikamızın uluslar arası dayanışmadan daha güçlü şekilde faydalanacağına işaret etmektedir.
Ayrıca Türkiye’deki sendikal mücadelelere bugüne kadar güçlü destek veren Almanya’daki sendikalarla merkezlerinde özel görüşmelerin yapılması, Türkiyeli göçmen işçilerle kitlesel toplantıların yapılması ve Avrupa sendika hareketinde aktif görev alan Türkiyeli temsilcilerle yeni bağların kurulması oldukça değerlidir.
Önümüzdeki dönemde bu bağların güçlendirilmesi ve sendikal özgürlüğe gerekli saygıyı göstermeyen DESA, Trexta ve Kampana-Savranoğlu ile Çorlu, Gerede, Bursa ve Uşak’taki deri işverenlerini çağdaş normlara uymaya davet etmek için etkili uluslararası kampanyalar yürütmenin altyapısını oluşturma açısından bu çalışmalar etkili olacaktır.

Kampana işçileri davayı kazandı

  • 314 GÜNDÜR DİRENEN KAMPANA DERİ İŞÇİLERİ İŞE İADE DAVASI KAZANDILAR


  • Deri-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan ve 314 gündür direnişte olan Kampana Deri işçileri işe iade davasını kazandı.
    Kartal İş Mahkemesi Kampana Deri işçilerinin sendikaya üye oldukları için işten atıldığına ve işe iadelerine karar verdi. Kampana patronu eğer işçileri işe geri almazsa 16 aylık tazminat ödemek zorunda kalacak.
    Öte yandan direnişteki işçilere bugün Sendikal Güç Birliği Platformuna üye sendikaların İstanbul şubeleri de destek ziyaretinde bulundu.
    Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesinde yürüyüş yaparak direnişteki işçilerin yanına gelen şube üyeleri, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Kampana işçisi yalnız degildir” sloganları attı.

    TÜRK-İŞ GENEL KURUL KARARINI UYGULASIN
    Şubeler adına konuşan fabrika önünde açıklama yapan Belediye-İş 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm, yasalardaki boşlukları kullanan Kampana patronunun bu kararla geri adım atmak zorunda kaldığını ifade etti. Kampana işçilerinin direnişinin tüm Türkiye’ye yayıldığını, Gerede’de deri işçilerinin, Adana’da ayakkabı işçilerinin talepleri için sokaklara döküldüğünü belirten Gülüm, Sendikal Güç Birliği Platformu olarak bu mücadelelerin içinde olduklarını ve birleştirmek için çalıştıklarını dile getirdi.
    Deri-İş Genel Başkanı Musa Servi ise AKP hükümetinin işçilerin ellerindeki tüm hakları almak için esnek ve taşeron çalıştırmayı yaygınlaştırdığını ifade etti.
    Kampana Deri işçilerinin mücadelesinin insanca yaşam mücadelesi olduğuna dikkat çeken Servi, esnek ve taşeron çalışmasına karşı yürütülen bir direniş olduğunu söyledi.
    Kampana patronunun hala ayak oyunlarını sürdürdüğüne dikkat çeken Servi, “İşçilerin sendikal haklarından vazgeçirme çabası mahkeme kararıyla boşa düştü. Kampana Deri işçileri işbaşı yapana kadar her türlü anayasal hakkını kullanacaktır” diye konuştu.
    Türk-İş’in son Olağan Genel Kurulunda Kampana ve Savranoğlu Deri işçileri ile dayanışma kararı aldığını, ancak henüz bir adım atmadığını hatırlatan Servi, Türk-İş yönetimini genel kurulun aldığı kararı uygulamaya çağırdı.

    DİRENİŞÇİLERE 26 BİN 830 LİRA YARDIM
    Deri-İş Tuzla Şube Başkanı Binali Tay da 314 gündür süren haklı mücadelenin sonucunda mahkeme kararıyla işe iade edildiklerini söyledi.
    Tuzla Organize Sanayi Bölgesinde tüm patronların Kampana işçilerinin kaybetmesi için çalıştıklarını hatırlatan Tay, bu zaferin Tuzla’daki mücadeleyi yeni bir ivme kazandıracağını dile getirdi. Tay, başta Tuzla olmak üzere taşeronlaşmanın yasaklanması, işçilerin kazanılmış haklarının korunması için mücadeleyi ilerletecek adımlar atacaklarını söyledi.
    Öte yandan ziyarette İstanbul’daki şubeler, üyelerinden topladıkları 26 bin 830 lirayı direnişteki Kampana Deri işçilerine verdiler. (İstanbul/EVRENSEL)
    Güncelleme tarihi: 2012-01-25 06:51:01