Basın toplantısına Deri-İş Sendikası yöneticileri ve örgütlenme sürecinde Trexta’dan atılan işçiler katıldı.
Toplantıda ilk sözü alan Deri-İş Sendikası Uzmanı Eren Korkmaz, sürece dair bilgilendirmede bulundu. Trexta’nın Çerkezköy ve Kıraç olmak üzere 2 fabrikasında yaklaşık 800 kişinin çalıştığı bilgisini veren Korkmaz, bu firmanınTürkiye’nin en büyük 1000 ihracatçısı arasında yer aldığını belirtti. Trexta'daki örgütlenme sürecine Ağustos ayında başladıklarını, bugüne kadar 23 işçinin sendikal nedenlerle işten atıldığını ifade eden Kormaz, Trexta’nın kuralsız bir şekilde işçileri sömürdüğünü söyledi. Trexta’da maaşlar düzenli ödenmediğini ve işçilerin büyük çoğunluğunun asgari ücret aldığını söyleyen Deri-İş uzmanı, işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarının da gsap edildiğini sözlerine ekledi.
Çalışanların yüzde 75’inin kadın olduğu fabrikada kreş hakkının da bulunmadığına dikkat çeken Korkmaz, çalışma koşullarının ise son derece sağlıksız olduğunu ve çocuk işçi çalıştırıldığını belirtti.
Örgütlenme sürecinin başlamasıyla birlikte patronun, çalışma koşullarında bazı değişiklikler yapsa da bunun kalıcı hale gelmesinin toplu sözleşmeli düzene geçilmesiyle sağlanacağını vurgulayan Eren Korkmaz, mücadelenin uluslararası ayağını da örmeye başladıklarını söyledi. Trexta’nın ihracat yaptığı Nokia firması ile bağlantıya geçtiklerini ve Nokia temsilcilerini fabrikaya denetime getirtmeyi sağladıklarını söyledi.
Eren Korkmaz, işten atılan işçiler işe alınana, fabrikada sendikal nedenlerle yaşanan baskılar ve örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılana kadar mücadelenin devam edeceğini söyleyerek konuşmasını noktaladı.
İşçiler "kırmızı çizgileri" aştı
Trexta'da işten atılan kadın işçilerden Gülcan Bilim ve Esma Tuna da toplantıda söz alan fabrikadaki kölece çalışma koşullarına ve baskılara dikkat çektiler. İşçiler üzerinde yoğun bir mesai baskısı olduğunu belirten kadın işçiler mesaiye kalmayan işçiler için servis sağlanmadığını ve izin verilmemekle tehdit edildiklerini belirttiler. Kadın işçilerin çok olmasından kaynaklı örgütlenmekte biraz zorlandıklarını ifade eden işçiler, patronun işçilerin sağlığını hiçbir şekilde düşünmediğinin altını çizdiler. Kimyasallardan etkilenen işçileri ayranla tedavi eden, iş kazası geçiren işçileri ortada bırakan bir anlayışla çalıştıklarını söylediler. Aynı zamanda işyerinde esnek çalışmanın uygulandığını da belittiler.
İşçilerin konuşmasında ilgi çekici noktalardan biri ise işçileri bölmenin ve parçalamanın en kaba örneklerinden biri olan “kırmızı çizgi” uygulaması oldu. İşçilerin gezebileceği ve girebileceği yerlerin “kırmızı çizgi”lerle belirtildiğini ancak işçilerin bu kırmızı çizgileri aştığını belirttiler.
Bu yaşadıkları sorunları çözmek için örgütlenmeye karar verdiklerinde ise işten atıldıklarını ancak bu saldırının onları yıldırmayacağını vurgulayan işçiler Trexta’ya sendika girene kadar mücadele vereceklerini ifade ettiler.
Patronun görüşme talebini reddettiğini ifade eden sendika yöneticileri, uluslararası firmalarla yapılan anlaşmalara uyulması için baskıların arttırılacağını ve örgütlenmeye dair somut planlamaların yapıldığını da söylediler.
Bölgenin kendi özgünlüklerinden kaynaklı ilk olarak basın toplantısı yapmayı tercih ettiklerini söyleyen Deri-İş yöneticileri bu toplantının aynı zamanda bir uyarı olarak anlaşılması gerektiğinin altını çizdiler. Toplantıda son olarak söz alan Deri-İş Sendikası Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Hasan Uluşan, eğer olumlu bir gelişme olmazsa bir sonraki etkinliklerinin sokakta, fabrikanın önünde olacağını söyledi.
Kızıl Bayrak / Trakya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder