29 Aralık 2011 Perşembe

Trexta TR’de Bir Hayalet Dolaşıyor

Yıllardır işçilerin temel haklarına saygı göstermeden üretim yapan Çerkezköy’de kurulu bulunan Trexta TR işçileri Deri-İş Sendikasında örgütlenmekte kararlılar. Ağustos ayından bu yana sendikamızın örgütlenme faaliyetinde bulunduğu Trexta’da işveren işçilerin anayasal hakkı olan sendikalı olma özgürlüğüne saygı göstermemekte, kölelik şartlarındaki çalışma düzenini sürdürmek istemektedir. Ağustos ayından bu yana sendika üyesi olan 20’yi aşkın işçiyi işten çıkartan ve baskı ve tehdit ile işçilerin sendikalı olmaması için çaba gösteren Trexta yönetimine bu haksız ve yasadışı tutumuna son vermesi için Deri-İş Sendikası 15.12.2011 Perşembe günü düzenlediği basın toplantısıyla uyardı.
15.12.2011 Perşembe günü saat 12’de Kapaklı’daki Petrol-İş Lokalinde düzenlenen basın toplantısına yerel ve ulusal basının yanı sıra çeşitli kitle örgütü temsilcileri de destek vermek amacıyla katıldılar. Sendikal sebeplerle işten çıkarılan işçilerin de katıldığı toplantıda sözü ilk olarak alan Deri-İş Örgütlenme Uzmanı Eren Korkmaz süreç hakkında bilgi verdi.
Sözüne sendikayı kısaca tanıtarak başlayan Korkmaz Deri-İş Sendikasının mücadeleci geleneğine değindi, tarihindeki önemli grev ve mücadeleleri örnekledi ve bugün İzmir’de Savranoğlu’nda, Tuzla’da Kampana’da ve Düzce’de DESA’da verilen ısrarlı ve kararlı direnişleri ve örgütlü bulunan fabrikalardaki çalışma şartlarını anlattı. Deri-İş Sendikasının sınıf perspektifiyle hareket ettiğini, aidat sendikacılığı yapmadığı, her üyesinin hakkını koruduğunu ve bir mücadeleye başladığında sonuna kadar, bir sonuca ulaşana kadar ısrarla mücadeleyi sürdüreceğini vurguladı.
Trexta hakkında da bilgi veren Korkmaz, Trexta’nın Nokia, Blackberry, Iphone, Canon gibi büyük uluslar arası firmalar için üretim yaptığını, Türkiye’nin en büyük 1000 ihracatçısı arasında olduğunu, Hadımköy’ün yanı sıra Çin ve Hindistan’da da fabrikalarını olduğunu ancak bu başarıyı ve zenginliği üreten işçilerin hak ve özgürlüklerine saygı göstermediğini açıkladı. Çerkezköy’deki fabrikada 600’den fazla işçinin çalıştığını, işçilerin % 75’inin kadın işçilerden oluştuğunu, işçilerin % 75’inin asgari ücret, % 90’ının 1200 TL’den az maaş aldığını, zamların keyfi, ayrımcı ve belirli bir kritere uygun verilmediğini, maaşların düzenli ve tam ödenmediğini, uzun çalışma saatlerinin olduğunu ve mesailerin ödenmediğini, kıdem tazminatlarının ödenmediğini, iş sağlığı koşullarına uygun önlemlerin alınmadığını, fabrikada kreşin olmadığını anlattı. Bu vb sorunlarla işçilerin daha iyi koşullarda çalışması için anayasal hakkını kullanmak istediklerini ekledi.
Sendikanın üyelik faaliyetine başlamasıyla beraber fabrikada kısmi iyileştirmelerin olduğunu, zorunlu ve kimi zaman 30 saati bulan mesailerin kaldırıldığını, maaşların geçen ay zamanında ve tam yatırıldığını, mesailerin ödeneceğinin ilan edildiğini, fabrika içinde temizlik ve onarım çalışmalarının olduğunu ancak bunların yeterli olmadığını, kalıcı kazanımlar için sendikada işçilerin birleşmesi gerektiğini anlattı.
Önümüzdeki dönemde sendikanın belirlediği yol haritasını da açıklayan Korkmaz üç sacayak üzerinden çalışmalarını yoğunlaştıracaklarını belirtti. Uluslar arası temelde girişimleri sonucu Nokia’nın fabrikada denetim yaptığını belirten Korkmaz bundan sonra da Nokia’yı bilgilendirmeye devam edeceklerini, ayrıca Çin ve Hindistan’daki sendikalarla işbirliği içinde olduklarını, müşterilerle ve tüketicilerle ilgili olarak Finlandiya, Kanada, ABD, Japonya, İngiltere başta olmak üzere müşterilerle irtibata geçeceklerini, bunun için uluslar arası sendika federasyonlarının işbirliği kararı aldığını ve DESA ve UPS direnişlerinde olduğu gibi müşterilerle doğrudan başvurmanın yanı sıra uluslar arası eylem günlerinin örgütleneceğini ekledi. Trexta yalnızca anayasal haklara ve ülkenin yasalarına değil uluslar arası müşterileriyle imzaladığı davranış kurallarına da uymamaktadır.
Deri-İş Sendikası ulusal düzeyde Türk-İş’e bağlı sendikalar başta olmak üzere sendikalarla ve kadın ve tüketici kurumlarıyla ve emekten yana tüm güçlerle birlikte çalışma yapma kararı aldıklarını ve ülke kamuoyunda bu konuyu gündemleştireceklerini belirtti.
Sendikanın ayrıca yerelde de planlarını olduğunu belirten Korkmaz, işçilerin yaşadığı Çerkezköy, Kapaklı, Saray, Yoncalı gibi yerlerde toplantı, eylem, çadır direnişi de dahil olmak üzere çeşitli eylemlerle halkı bilgilendireceklerini ve yerel parti ve derneklerle ortak hareket edeceklerini açıkladı.
Deri-İş Sendikasının ve üyelerinin taleplerinin haklı ve makul olduğunu belirten Korkmaz iki taleplerinin olduğunu, haksız yere sendikalı olduğu işten atılanların işe geri alınmasını ve işyerinde sendikalı işçiler üzerinde baskıların son bulması gerektiğini açıkladı. İşçilerin sendikalı olmaya kendi istekleriyle karar vermelerini ve çağdaş çalışma şartlarının oluşması gerektiğini belirtti.
Korkmaz’dan sonra sendikal çalışmalarla işten çıkarılanlardan Gülcan Bilim ve Esma Tuna söz alarak çalışma şartlarını, işten çıkarışlarını ve sendikal çalışmada kararlılıklarını belirtti. Bilim ve Tuna performans düşüklüğü nedeniyle işten çıkarıldıklarını, bunun doğru olmadığını, kendilerinin gayet iyi, istekle çalıştıklarını, kendilerinden istenenden daha fazla üretim verdiklerini, daha önce ihtar ve uyarı almadıklarını ama sendikal çalışma yürüttükleri için işten çıkarıldıklarını anlattı. Fabrikada işçilerin geçmesinin yasaklandığı kırmızı çizgilerden kışın dinlenme alanı olmadığı için soğukta üşüyerek beklemek zorunda kalmalarına birçok konuda somut örnekler veren Bilim ve Tuna işe geri dönmek ve sendikalı çalışmak istediklerini açıkladı.
Son olarak söz alan Deri-İş Genel Eğitim ve Teşkilatlandırma Sekreteri Hasan Uluşan işçilerin anayasal haklarına işverenlerin saygı göstermemesine birçok yerde rast geldiklerini, sendikanın uzj bir mücadele deneyimi olduğunu, sendikanın kavga ve gürültüden değil anlaşmaktan yana olduğunu ama kendisine saldırı ve engel olduğu takdirde çok çeşitli biçimlerle hem hukuksal olarak hem de yerel-ulusal ve uluslar arası kamuoyuna bilgi vererek sonuna kadar mücadele edeceklerini açıkladı. Uluşan sendikanın kapalı basın toplantıları yerine açık havada eylemler yaptığını ama yeni girilen bu bölgede öncelikle yerel basını ve kamuoyunu bilgilendirmek için bu toplantıyı düzenlediklerini, bunun işveren son uyarı olduğunu, bundan sonra fabrika önünde ve yerellerde eylemler yapılacağını, sendikalı işçilerin işten çıkarılması durumunda ise fabrika önünde çadır kurularak direnişe başlanacağını açıkladı. Uluşan sokağa çıkmak yerine anlaşarak bu sorunu çözmek istediklerini, Trexta yönetiminin bu iyi niyetli tutumumuzu iyi anlaması gerektiğini ve adım atması gerektiğini, sendikanın görüşme taleplerini reddederek bir sonuca ulaşılamayacağını, tek bir üye de olsa sendikanın vazgeçmeyeceğini belirtti.
Basın toplantısı soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. Ardından televizyon kanalı ve gazeteler için çekim yapmak için fabrika önüne gidildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder